ANASAYFA  |  HAKKIMIZDA  |  İLETİŞİM   |  ÜYE KAYIT

Makaleler


Bilim İle Uyumlu Evrensel Anlayış - Ian Pullen Derleyen: Nusret Sefa Yılmaz Bu yazımızda, bilim ve ruhsal dünyanın, çoğu insanın düşündüğü gibi birbirinden çok da uzak şeyler olmadıklarını açıklamaya çalışacağız. Bu iki kavram evrensel yapıda buluşabilir ve birbirini dengeleyebilir. Bilim adamları belirli şartlar altında bazı şeylerin kanıtlanamadığı veya gösterilemediği şeylere karşı oldukları kadar ruhsal dünyaya da karşıdırlar. Onlar mantığın yönettiği bir dünyayı tercih ederler, ancak çok daha fazlasının olduğu ruhsal ve paranormal dünyalar kontrol edilebilen deneylerle sınırlı olamazlar.
» Devamı
Nöroetik: Nörobilim ve Ruhsallık Martha J. Farah Çeviren: Nurhan Gevrek Nörobilim insan davranışına ilişkin algımıza meydan okudukça, metafiziğe ilişkin yeni sorular kafamızda belirmeye başlıyor. Elbette ki davranışı anlamak politikalarımızı ve eylemlerimizi etkiliyor, ancak bu tarz etkiler zihinsel ve fiziksel olana ilişkin kavramlarımızı yeniden düzenlemeye göre ikincil derecede önem taşımaktadır. Nöroetiğin önemli bir görevi, zihin – beyin etkileşimi anlayışında geleneksel anlayışla, gelişen yeni anlayışı bir araya getirmek ve uzlaştırmaktır.
» Devamı
Rezonans ve Çekim Yasası - Bilge Büket Düşünce zihnimizde akan bir enerjidir. Bizler bir düşünce denizinde (enerji denizinde) yaşamaktayız. Her birimiz kendimizi hayattan ayrı düşünsek de, okyanustaki bir damlanın denizin minicik bir parçası olması gibi biz de düşüncenin bir parçasıyız. Aslında hayatımız dediğimiz şeyi oluşturan şeyler, düşüncenin sürekli yaratımlarından meydana gelmektedir. Yaşadığımız dünya zihinsel bir dünyadır. Dünya ve içerdiği her şey düşüncenin ürünüdür. Fiziksel evren, insanların gerçek dedikleri her şey, düşüncenin görünmeyen dünyasında var olmaya başlamıştır.
» Devamı
Kuantum Fiziğinin Garip Dünyası Paranormal fenomenleri açıklama denemelerinin bir kısmı Kuantum fiziğinden üretilmiştir. Bunların bir bölümü gözlem teorileridir ki, bunlar hayrete düşürücü bir iddiayı ortaya koyuyorlar: bizlerin her an psikokinezi uyguladığı düşüncesini. Duyular Dışı Algılama (DDA) nasıl işliyor? Bu sorunun cevabını verebilmek için birçok teori oluşturuldu. Bunlardan bir kısmı, hayal sınırlarının da ötesindeydi. Yetmişli yılların ortalarından beri, gün ışığına çıkartılan modellerin içinde en çok hayret uyandıran Obzervasyon Teorileri’dir (Gözlem; Bilimsel İnceleme Teorileri).
» Devamı
İnsanlığın Geleceği:  Ruhsallığın ve Bilimin Bütünleşmesi Dag Hammarskjöld, U. Thant, Perez de Cuellar ve Federico Mayor gibi Birleşmiş Milletler genel sekreterleri ruhsallık ile bilimin bütünleşmesini desteklemişlerdir. 1993 Dünya Dinleri Parlamentosu’nun hedeflerinden biri de ruhsallıkla bilimi parlamenter boyutlarıyla ele almaktı. İnsanoğlu ruhsallık ve bilimi küresel bir çatı altında toplamayı şimdiye kadar başaramadı. İnsanlık yine, barış ve samimiyet olmadan, insan gelişiminin mümkün olmadığını ve asla olmayacağına dair yeni ahlaki bir bakış açısı oluşturamadı. İnsanlık büyük bir yanılgı içinde yol katetmektedir.
» Devamı
Biyoloji ve Tıbba Yönelik Kuantum Yaklaşımı  - Roger Taylor 23Mart 1995 günü Surrey Üniversitesinde düzenlenen yarım günlük sempozyumun açılış konuşmasını Robens Meslek Sağlığı Enstitüsünden LESLIE HAWKINS yaptı. Dinleyicilere, Enstitünün insan yapısı elektromanyetik (EM) alanların sağlık üzerindeki etkileri ile ilgilendiğini anlattı. Bu etkilerin gerçekliğinin, böylesine zayıf alanların canlı organizmaları nasıl etkileyebildiğine dair sağlam, teorik ve deneysel bir temel olmaksızın bilimsel çevreler tarafından tam olarak kabul edilemeyeceğini söyledi. ROGER TAYLOR, kuantum fiziğinin birkaç temel kavramını sade vatandaşın diliyle özetledi.
» Devamı
Ruhsal Bilim Aşağıda sunulan yazı, ABD'de yayınlanan "Spiritual Science" (Ruhsal Bilim) adlı broşürden alınmıştır. Broşürün temel amacı ruhsal konuların ve araştırmaların ruhsal bilim adı altında sunulması ve ilk bilgilerin verilmesidir. Ruhsal bilimin genel amaçları şunlardır: a) Varlığımızın içsel karakterini anlamamıza ve sonsuz olanla bağlantı kurmamıza yardım etmek. b) Her tecrübenin ardında yatan ilk ilkeleri anlamamıza yardım etmek.
» Devamı
Boşluklar Gerçekten Boşluk Mudur? - Fadime Emir “Boş” sözcüğü sözlükte şöyle tanımlanmaktadır: İçinde bir şey veya bir kimse olmayan, dolu karşıtı veya anlamsız, saçma... Bizler de günlük hayatımızda sıklıkla kullanırız “boş” sözcüğünü. Bir şeye “boş” dediğimizde, zihnimizde oluşan algı, gerçekten boş olan bir şeydir. Duyularımızla algıladığımız gerçeklikleri tam da oldukları gibi anladığımıza öylesine bir inançla doluyuzdur ki, “boş” dediğimiz alanların, bizim göremeyeceğimiz, kavrayamayacağımız öğeleri barındırabileceğini çoğu zaman hiç düşünmeyiz.
» Devamı
Zaman: Fizik İçin Bir Meydan Okuma mı? - Michael Friedjung Bu makale zamanın, geleceğin fizik bilimi diyebileceğimiz şey için önemli bir ipucunu barındırabileceğini belirtmek amacıyla yazılmıştır. Zamanın radikal ve farklı bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğunu ima eden yapısı, oldukça paradoksal ve bugünün kavramları bağlamında kavranılması çok zor görünmektedir. İnsanın zamanı deneyimleyişi, çözüm için yol gösterebilir. Birçok düşünür yüzlerce yıl boyunca zamanın yapısı karşısında şaşkın kalmıştır.
» Devamı
Zaman Rölatiftir - Arthur C. Clarke Bilim, şüphesiz ki, dar ve kısıtlı bir çerçevede incelenemez. Gerçeğin peşinde koşan hakiki bilim adamları, insanlığın genişleyen anlayışına paralel olarak, bilimi layık olduğu yere çıkaracaklardır... Biz günlük hayatımızda mekanı üç boyuta veya yöne ayırmaya alışmış bulunuyoruz; bunlara uzunluk, genişlik ve derinlik (yahut yükseklik) adlarını vermişizdir. Bu boyutlardan sonuncusu, yani yükseklik öteki ikisiyle tamamıyla aynı mahiyette değildir. Fakat bu ikisi mutlak surette rölatiftir ve yalnız gözlemcinin görüş açısına bağlıdır: O dönerse, onunla birlikte bu boyutlar da döner.
» Devamı
Evrensel Kutuplaşma - Roger de Lafforest Bizler hepimiz evrenin sonsuz hamuru ile tamamen bütünleşmiş olduğumuza, var olan her şey de içinden hiçbir şeyin ya da hiç kimsenin serbestçe ayrılamadığı bu kozmik magmaya tutunmuş olduğuna ve ona bütünüyle bağlı bulunduğuna göre, birbirine bağımlı olan diğer ortaklarımıza kıyasla biz insanların yine de yegane olarak nitelendirilebilecek bir ayrıcalığımız bulunduğu ortaya çıkmaktadır: Bu, evrensel karşılıklı bağımlılığın şuuruna varmak ve onu yöneten yasaları tanımlayabilmenin yollarını aramak için çok meraklı olmak.
» Devamı
Duyularımız ve Bütünsellik - Fadime Emir Kuantum fiziğinin ortaya koyduğu gerçekliklere göre madde, yoğunlaşmış enerjiden oluşuyor. Enerji ile yoğunlaşmış enerji olan madde arasındaki ilk basamak ise atomaltı parçacıklardan meydana geliyor. Atomaltı parçacıkların organizasyonları sonucu atom dediğimiz birim ortaya çıkıyor. Potansiyel olarak ikili özelliğe sahip olan atomaltı parçacıklar bağımsız davranmayıp, atomik alanın etkisine tabi oluyor. Parçacıkların ikili özelliği ise onların bazen yoğunlaşıp parçacık özelliğini tezahür ettirmesinden, bazen ise enerjetik dalga formuna geçip tüm uzaya yayılmalarından kaynaklanıyor.
» Devamı
Zaman, Kaos ve Fizik Kanunları - David Lorimer 1995 yılının Mayıs Diyaloğu, Nobel ödüllü Profesör Ilya Prigogine’i konu alıyordu ve 20 Mayıs 1995 tarihinde Regent’s Kolejinde 375 kişi toplanmıştı. Prigogine’in hayat uğraşı zaman olmuştur. Biz ve bir kaya arasındaki ortak nokta nedir diye sorar? Hem birleştirici unsur hem de çeşitliliğin kaynağı veya vasıtası olan zamanın akışıdır. Şu anki çalışmasının itici gücünü, fizikte tekâmülcü bir perspektif kurmak oluşturmaktadır. Bu da, kozmoloji ve biyolojik tekâmül anlayışımızla tutarlı olacaktır.
» Devamı
DNA’mızda 300 “Yabancı”Gen Keşfedildi İnsan gen haritasının, sanıldığının aksine, aktif 100.000 gen değil de sadece 30.000 ya da daha fazla gen içerdiğini medyaya açıklayan iki bilim ekibi, bu keşfi “burnu büyüklüğümüzü törpüleyen” türden bir buluş diye tanımladılar. Bu tanımlamanın nedeni neydi? Söz konusu sayı; meyve sineğinin 13.601 geninin sadece iki katı ve solucanın 19.098 geninden yaklaşık yüzde elli daha fazla gene sahip olduğumuz anlamına geliyor. Genetik Yaşam Ağacından tepetaklak düştük mü yoksa? Dahası, insan genlerinde herhangi bir nadirlikten, özgünlükten söz etmenin de pek zor olduğu ortaya çıktı.
» Devamı
Form Dalgaları ve Bitkiler - Jacques Degas Günümüzde, yaşamakta olan her varlığın esrarengiz form dalgalarından etkilendiği deneysel olarak kanıtlanmıştır. İnsanlar ve hayvanlar gibi bitkiler de duruma göre yararlı veya zararlı olabilen bu dalgalardan etkilenirler. Ucla, California’daki Stanford ve diğer pek çok Amerikan üniversitelerinde piramidin bitkiler üzerindeki tesiri araştırılmıştır. Hatta isteyen herkes, çok az bir malzeme ile bu deneyi evinde de gerçekleştirebilir. Aynı toprakla doldurulmuş iki büyük tahta saksı aynı ısıya ve mekana yerleştirilir.
» Devamı
Enerjinin Doğası - Christopher Thomson Mistikler de bilim adamları da her şeyin enerji olduğunu söylerler; yani evren, enerjiden başka hiçbir şey içermez. Eğer var olan her şeyin nihai anlamda enerjinin bir biçimi olduğuna gerçekten inanacak isek, o zaman enerjinin kendisinin gerçekte ne içerdiğini bilmek yararlı olacaktır. Bu durumda ortaya çıkacağı gibi, bu konuda sandığımızın aksine, pek açık olamayız. Enerjinin bilimsel tanımı "iş yapma kapasitesi"dir.
» Devamı
Kuantum Teorisi ve Düşündürdükleri - Fadime Emir Kuantum, tek elektron demektir. Birçok elektrona ise kuanta denir. Kuantum sözcüğü aynı zamanda, hem parçacık hem de dalga terimiyle eş anlamlıdır. Yani kuantum, ikili özellik gösteren, statik olmayan bir şeyi anlatır. Bir şeyin iki farklı gerçeklikte tezahür edebildiğini ifade eder. Kuantum teorisinin ortaya koyduğu gerçeklerden biri atomun iç yapısıdır. Tabii ki bu keşif sadece maddenin özelliklerinin deşifre edilmesiyle kalmamış, bugüne kadar gerçeklik olarak kabul ettiğimiz birçok kavramın da sorgulanmasına neden olmuştur. Madde, zaman, uzay, şuur, evren gibi kavramlara daha gerçekçi yaklaşımlar ileri sürülmüştür.
» Devamı
Fiziğin Temelleri -  Fritjof Capra Klasik, mekaniğe dayalı dünya görüşü boşlukta hareket eden ve yok edilemeyen katı parçacıklar üzerine kurulmuştu. Çağdaş fizik bu görüşü kökten değiştirdi. Bu değişim, “parçacık” kavramının yeniden tanımlanmasını sağlamakla kalmayıp klasik boşluk algısının ciddi bir dönüşüm yaşamasına da yol açtı. Bu dönüşüm, alan teorilerinde ortaya çıktı. Einstein’ın yerçekimi alanını geometrideki mekan kavramıyla birleştirmesi bunun başlangıcını oluşturdu ve atom altı parçacıkların güç alanını tanımlamak için kuantum kuramı ve görelik kuramı birleştirildiğinde bu kavram daha da yaygınlaştı.
» Devamı
Genetik Araştırmalar Bizi Nereye Götürüyor? - Fadime Emir Geçmişe doğru yolculuk yapsaydık ve çok ötelere değil sadece 48 yıl önceye gidip akademik eğitimliler de dahil, çeşitli meslek gruplarına mensup insanlara “DNA veya RNA nedir?” diye sorsaydık hiçbir yanıt alamazdık. Çünkü insanlık, bu kavramlardan habersizdi. O yıllarda, DNA ve RNA hakkında, çok az da olsa bir şeyler söyleyebilecek sadece iki kişi vardı yeryüzünde. Bu kişiler, daha sonra da değineceğimiz gibi James Watson ve Francis Crick’ti. Oysa bugün, bu moleküller hakkında inanılmaz bir bilgi birikimiyle karşı karşıyayız.
» Devamı
Genetik Mühendisliği -  Nicanor Perias Biyoteknolojinin faydalarının her yerde ve her fırsatta reklam edildiğini görüyoruz, ama riskleri çok az tartışılmaktadır. Çoğumuz için bilinmez olan gerçek şu ki, genetik mühedisliğin tehlikeleri zaten yüzeye çıkmaya başladı. Bu makalede, biyomühendisliğin sonuçlarının önceden tahmin edilemez ve sık sık da tehlikeli olduğunu gösteren problem çeşitleri üstüne bazı yorumlar bulacaksınız. Amerikalı bilim adamları, AIDS virüsüne ait tüm genetik bilgiyi laboratuvar faresine yerleştirdiler.
» Devamı
Saklı Düzen - David Bohm Mercek ile hologram arasındaki farklılığın, fizik kanunlarına uygun yeni bir düzenin anlaşılmasında önemli bir rol oynayabileceğini anlatmak istiyorum. Nasıl Galileo yapışkan ile boşluk arasındaki farkı keşfederek fizik kanunlarının öncelikle nesnenin boşluktaki hareketini incelemesi gerektiği sonucuna varmışsa, biz de mercek ile hologram arasındaki farkı gözeterek fizik kanunlarının öncelikle hologramın gösterdiğine benzer bölünmemiş bir bütünlük düzenine atıfta bulunmak zorunda olduğunu söyleyebiliriz. Bu tür bir içerik merceğin belirttiği türden birbirinden bağımsız bölümler olarak incelenmelidir.
» Devamı
Varlıksal Birlik ve Evrenin Saklı Düzeni David Bohm’un 27 ekim 1992’de ölümü, sadece fizik camiası için değil, modern bilimin felsefi imalarıyla ilgilenen kişiler için de büyük bir kayıptır. David Bohm kendi neslinin en seçkin teorik fizikçilerinden biri ve bilimsel gelenekçiliğin korkusuz bir şövalyesiydi. İlgi alanları fiziği aşıyor ve biyoloji, psikoloji, felsefe, din, sanat ve toplumun geleceği gibi konuları da kucaklıyordu. Onun pek çok farklı konuya yenilikçi yaklaşımının altında, görülebilir ve duyularla anlaşılabilir dünyanın ötesinde bölünmez bir bütünlüğe ait derin, saklı bir düzen bulunduğu temel fikri yatıyordu.
» Devamı
Kaosun Tao’su - Hanna Moog Yin maksimum sıkışma konumuna geldiği an, onun zıddı olan yang harekete geçer. Yang maksimum genişleme konumuna geldiği an ise, yine Yin harekete geçer. Bu ritmik oluşumlar, Çinlilerin “I Ching” sisteminin temelini oluşturur. I Ching Değişimin Kitabı adlı kitapta açıklanmıştır. Bu kitabın önsözü şöyle başlıyor: “Bazen gölgeli taraftan, bazen de aydınlık taraftan; işte gerçek yol bu.” Bilindiği gibi Batılı doğa bilimi 16.-17. yy’dan beri yolun aydınlık tarafını seçmiştir. Rasyonellik ve mantık; aydınlık ışık ile betimlenmiştir. Bütün kuralsızlıklar, görülmeyenler ve açıklanamayan sübjektif görüşler ise karanlık ile betimlenmiştir. Karanlık taraf (Yin), Orkus’a sürgüne gönderilmiştir.
» Devamı
Şuur ve Fiziksel Evrenin İncelenmesi - Keith Wakelam Konferansın ilk konuşmacısı Dr. ANATOLY AKIMOV idi. “Bilgisayarlar, Beyin ve Evren” başlıklı konuşma, bilgisayar mantığının hatta bulanık mantığın (fuzzy logic), insan zihni ve beyninin işleyişinden nasıl farklı olduğunu analiz ediyordu ve beklenmedik bir ruhsal derinlik içermekteydi. Zihnin nasıl çalıştığını ve bir olgular yumağından çıkarak nasıl bir karara vardığını açıklamak üzere anlam için evrensel bir güvenlik ağını çağırmak gereklidir ve bu bir bilgisayarın kapasitesinin çok ötesindedir.
» Devamı
Süptil Enerjiler - Reşat Güner Hayat ve tüm varoluş her düzeyde sürekli faal ve hareketlidir. Bu faaliyeti meydana getiren hatta bu faaliyetin kendisi olan güce ENERJİ ismini veriyoruz. Enerji, bilimsel olarak kısaca “iş yapma kapasitesi” olarak tanımlanmaktadır. Ve gerek spiritüel öğretilerde gerekse bilimde her şeyin enerjiden oluştuğu ifade edilmektedir. Yani evren, enerjiden başka hiçbir şey içermemektedir. Eğer var olan her şey nihai anlamda enerjinin bir biçimi ise, o zaman enerjinin kendisinin gerçekte ne olduğunu bilmemiz gerekmektedir.
» Devamı
Bilimin Fonksiyonu ve Modern Araştırmalar - Fadime Emir Bilim; bilmek, tanımlamak ihtiyacından doğmuştur. İnsanoğlu tarihinin her döneminde pek çok şeyi sorgulamış, sorguladıkça yeni yeni yöntem ve metotlar keşfetmiştir. Bu keşiflerle, duyular kanalıyla kavranılamayan ilke ve prensiplere ulaşılmış, maddenin, evrenin, kozmosun dinamik düzenini sağlayan yasaların bir kısmı adım adım keşfedilmiştir. Bugün gelinen noktada, “keşfedilecek herşeyi keşfettik, artık araştırılacak hiçbir şey kalmadı” diyemiyoruz. Binlerce üniversite ve çeşitli enstitüler kendi ihtisasları kapsamına giren pek çok şeyi araştırmakta ve elde ettikleri bulguları yayınlayarak insanlığın hizmetine sunmaktadır.
» Devamı
Kuantum ve Tıp - Mike Denney 1990 yılında, fizikçi Max Planck, arkadaşı ve meslektaşı olan Heinrich Ruben’e posta ile gönderdiği bir kartpostalın üzerine bir matematik formülü yazdı. Bu kartpostalda, Max Planck tüm dünyaya hem dalga hem de parçacık gibi davranabilen ve kuanta diye bilinen minicik, birbirinden ayrı enerji paketlerini tanıttı. Bu formül bize gerçekliğin süreksiz ve ta derinden paradoksal yani olağan deneysel bilimin sebep-sonuç kurallarını takip etmeyen bir gerçeklik olduğunu söyleyen garip, yeni bir bilim olan kuantum fiziğinin temeli haline geldi.
» Devamı
Esirden Fotonlara - Reinhard Eichelbeck “Eskiler ışığa saygı gösterdiler ve taptılar, biz ise analiz ettik, büyüsünü bozduk ve uysallaştırdık. Buna rağmen hiçbir bilim adamı, onun gerçekle ne olduğunu bilemiyor: Işık. Bu yazı, kuantum fiziğinden metafizik aydınlanmaya kadar ışığın tüm yönlerini yansıtmayı amaçlayarak hazırlanmıştır. ”
» Devamı
KAYIT OLUN
Etkinliklerimizden haberdar olmak için mail adresinizi giriniz.


Haberler & Duyurular

15 Ekim 2016'da başlayacak olan "İRAD Kendini Bilmek Seminer"lerimiz Cumartesi günleri saat 15:00'de gerçekleşecektir.
» Devamı

06 Ekim 2016'da başlayacak olan "İRAD Varlıksal Gelişim Seminer"lerimiz Perşembe günleri saat 19:00 - 21:30 arasında gerçekleşecektir.
» Devamı

Haziran ayı itibariyle taşındığımız yeni adresimizdeki ilk konferansımız Sn. Jale Eğitim Önder'in sunumuyla gerçekleşti. "Hakikat Yolunda Rehberlik" isimli konferansımıza yaklaşık 65 misafirimiz katıldı.
» Devamı

Açık Adres Bilgilerine Buradan Ulaşabilirsiniz
» Devamı